Boris Volfman, “Türk pirinci dünyaya açılmak için hazır”

Sofraların vazgeçilmezi, Türk mutfağının en çok aranılan ürünlerinden biri olan pirinç dünyanın dört bir yanına ihraç ediliyor. Türkiye her ne kadar sahip olduğu üretim potansiyelini, verimli topraklarını ve pirinçte markalaşmayı yeterince başaramamış olsa da her geçen yıl Türk tarımsal ürün ihracatçısı pirinç ihracatını arttırmaya devam ediyor. Fakat Türkiye’nin yıllık pirinç ihracatı hala ulaşılmak istenen seviyeden çok uzakta. Dünya pirinç pazarında daha çok söz sahibi olmak ve bu pazardaki büyük pastadan pay almak için Türkiye’nin önünde atması gereken bazı ciddi adımlar olduğunu söyleyen Boris Volfman şunları söyledi;

2020’de ihracattaki artış %20’nin üzerinde

İhraç edilen rakam ve ihracat gelirleri henüz tatmin edici seviyede olmasa da pirinç ihracatındaki oransal artışın göz doldurduğunu belirten Boris Volfman, “Türkiye 2020 yılının Ocak-Ağustos ayları arasında 2019 yılının aynı dönemine göre %20’den fazla pirinç alanında ihracat gelirlerini arttırmayı başardı. 2019 yılının ilk sekiz ayında Türkiye 7.608.426 dolarlık pirinç ihracatı gerçekleştirdi. Bu yıl ise tüm dünyayı saran pandemi gibi olağanüstü koşullara rağmen ihracat gelirlerini arttırarak ilk sekiz ayda 9.360.586 dolarlık ihracat gelirine ulaşmayı başardı.” dedi.

2019 yılının ilk sekiz ayında 1.726.473 dolar ile en çok pirinç ihracatı Belçika’ya yapıldı. Belçika’yı, 1.163.338 dolarlık pirinç ihracatı ile Suriye ve 921.369 dolarlık pirinç ihracatı ile İtalya takip etti. 2020 yılında ise en çok pirinç ihraç edilen ülkelerde değişim gözleniyor. Bu yılın ilk sekiz ayında en çok pirinç ihracatı yapılan ülke 2.378.900 dolar ile İsrail olurken İsrail’i 1.719.273 dolarlık pirinç ihracatı ile Birleşik Krallık ve 1.403.144 dolarlık ihracat ile Belçika izledi.

Asıl hedef markalaşmak

Pirincin sadece Türk mutfağında değil dünya üzerindeki pek çok ülkenin mutfağında da çok geniş bir yer tuttuğunu söyleyen Boris Volfman, “Özellikle bazı Asya ülkelerinde insanların günlük yaşantısı tamamen pirinç üzerine kurulu. Türkiye’de bu iştah kabartan pazardan payını almak istiyor. Fakat Türk pirincini dünyaya tanıtmak ve talep oluşturmak hiç de kolay değil. Bunun başarılabilmesi için ilk önce üretimin yerli tüketime oranı arttırılmalı. 2020 yılının ilk sekiz ayında Türkiye 135 milyon dolarlık pirinç ithalatı gerçekleştirdi. Bu durum henüz iç talebin karşılanamadığının en büyük göstergesi. Bu aşamada Türkiye’nin atması gereken çok önemli iki adım var. Bunlardan ilki mevcut pirinç üretim havzalarındaki verimi arttırmak ve pirinç üreticisini devlet eliyle desteklemek. İkincisi ise kontrollü bir şekilde pirinç üretim alanlarını arttırmak olmalı. İç piyasadaki talebin karşılanmasının ardından sektörün büyük oyuncuları ile rekabete girmek Türkiye’nin ilk hedefi olacaktır. Türkiye’de pirinç denilince akla “Gönen baldo pirinci”, “Osmancık pirinci”, “Tosya pirinci” gibi isimler hemen gelse de dünyada henüz oturmuş bir “Türk pirinci” algısı mevcut değil.” ifadelerini kullandı.

Dünyada lider Asya ülkeleri

Dünya üzerinde pirinç denilince akla ilk olarak Güneydoğu Asya ülkeleri geliyor. Bu durumun sebebi dünya pirinç üretimi rakamlarına baktığımızda daha net anlaşılıyor. Dünyanın en büyük pirinç üreticisi yıllık 211.090.813 ton ile Çin. Çin’i 158.756.871 tonluk pirinç üretimi ile komşusu Hindistan izliyor. Üçüncü sırada ise 77.297.509 tonluk üretim ile Endonezya geliyor. Bu ülkeler kültürleri itibariyle de oldukça fazla pirinç tüketen ve dünyada pirinç denildiğinde akla gelen ilk ülkeler. Dünya üzerinde üretilen pirincin %90’den fazlası Asya ülkelerinde üretiliyor.

Dekar başına alınan ürün ve verimlilik önemli

Her ne kadar Çin, Hindistan, Endonezya gibi ülkeler toprak büyüklüğü açısından Türkiye’den kat kat büyük olsalar da pirinç üretiminde en önemli konulardan birisi de hektar başına alınan olduğunu söyleyen Boris Volfman “Yapılan araştırmalar pirinç üretiminde hektar başına en çok verim alan ülkenin Avustralya olduğunu gösteriyor. Türkiye ise Mısır, Uruguay ve Amerika Birleşik Devletleri’nin ardından verim konusunda beşinci sırada geliyor. Üretim alanında ilk üçte olan ülkeler ise Türkiye’nin sıralamasına oldukça uzak. “ dedi.