CAMİLERİMİZİN VAR OLUŞU VE AMAÇLARI

Diyanet İşleri Başkanlığımız Camilerin, dini ve sosyal hayattaki önemini dikkate alarak 1986 yılından bu yana 1-7 Ekim tarihleri arasında Camiler haftası, 2003 tarihinden beri de Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlanmaktadır.

CAMİLERİMİZİN VAR OLUŞU VE AMAÇLARI
Mustafa ÖZCAN
Mustafa ÖZCAN
01 Ekim 2019 Salı 08:10

Diyanet İşleri Başkanlığımız Camilerin, dini ve sosyal hayattaki önemini dikkate alarak 1986 yılından bu yana 1-7 Ekim tarihleri arasında Camiler haftası, 2003 tarihinden beri de Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlanmaktadır.

Peygamber Efendimizin şehirleşme planında ilk temel unsur mescit olmuştur. Mescid-i Nebevi, İnsanların bir araya geldikleri, eğitimin yapıldığı, istişare edilmek suretiyle önemli kararların alındığı yer haline gelmiştir. Sosyal hayatın daha düzgün bir şekilde devam edebilmesi için en temel unsurların başında hep mescitler ön planda tutulmuştur.  Mescit kavramı zaman içerisinde biraz daha farklı kullanımlara bürünmüş ve mescit kavramı yerine artık Cami kavramı kullanılır hale gelmiştir.

Camilerin asıl fonksiyonu mabet oluşudur. Camiler Allah’ın anıldığı, birlik ve beraberlik içerisinde Allah’a ibadet edildiği yerlerdir.  Camiler insanları sadece bedenen birleştiren yerler değildir. Aynı şekilde ruhları birleştiren, maneviyatı sağlamlaştıran, birlik ve beraberliğe katkı sağlayan mekanlardır. Irk, mezhep ayrılığı yoktur camilerde. Zengin fakir ayrımı, amir memur, işçi işveren ayrımı yoktur camilerde. Aynı safta omuz omuza bir araya gelen insanlar kendilerinde bulunan sıfatları bir tarafa bırakarak aynı Rabbe yönelmek, aynı kıbleye doğru bir duruş sergilemek üzere c-Camide bir araya gelirler. Bu birliktelik gönüllere ferahlık verir. Sevgi ve saygının ihdas edilmesine zemin hazırlar. Sıkıntılar çözümlenir. İnsanlar birbirleriyle irtibatı koparmaz. Yardıma muhtaç olanlar tespit edilir. Sıkıntı içerisinde olanların sıkıntısı giderilir Camilerde.

Camiler Müminlerin bilmediklerini bildikleri, bildiklerini ise yeniden kavradıkları birer eğitim yuvalarıdır. Daha ilk dönemde başlayan bu eğitim ve öğretim günümüzde de her hafta gerçekleştirilen Cuma vaazlarıyla, Cuma gününde okunan hutbeler ile toplum ve fert hayatını ilgilendiren konulara yer verilmektedir. Müminlere her türlü kötülüklerden uzak durmalarının yanında; her türlü iyilik ve güzellikler, insan sevgisi, vatan, bayrak, ezan, Kur'an sevgisi, ana-babaya saygı, büyüklere hürmet, küçüklere sevgi vaaz ve hutbelerde dile getirilmektedir.

Camiler, Tevhidin ve Vahdetin yaşandığı yerlerdir. Birliğin sağlandığı Camilerimizde fakir-zengin, patron-işçi aynı safta yer alır. Camiler ilim merkezidir, her kesimden insanı, zihniyeti ne olursa olsun ötekileştirmeden kucaklar.

Hz. Peygamber (sav) zamanında, Müslümanlar bir çok sosyal problemi Camide konuşur ve çözüme kavuştururlardı. Onlar bir vücudun azaları gibiydiler. Cemaate devam etmemek çok istisnai bir durum olduğundan, bir kişi cemaate gelmediğinde hemen araştırılır, hastalık vb. gibi bir problemi olup olmadığı öğrenilir ve yardımcı olunurdu.

Peygamber Efendimiz (sav) döneminde ve Halifeler döneminde, kadınlar ve çocuklar camilerden dışlanmamış, vakit Namazlarına, Cuma Namazlarına ve Camilerde yapılan toplantılara iştirak etmişlerdir. Cenazeden nikah ilanına kadar, mü'minin hayatındaki acı-tatlı pek çok olayın yaşandığı ve böylece Müslümanların birbirleriyle kaynaşıp kenetlendiği mekanlar camilerdir.

ÜLKEMİZİN EN UCRA KÖŞELERİNDE ZOR ŞARTLARDA 24 SAAT GÖREVİNİN BAŞINDA OLAN DİN GÖREVLİSİ KARDEŞLERİME SELAM OLSUN..

Cami içinde ve dışında irşat görevini üstlenmiş din görevlisi meslektaşlarımız; yaşlısıyla yaşlı, genciyle genç, çocuğuyla çocuk olmaktadır.

Günümüzde Camilerde hizmetler, cami görevlilerimiz tarafından devam ettirilmektedir. Camilerimizde imam-hatipler, müezzin-kayyımların yanı sıra vaizler ve müftüler cemaate gerekli bilgilerin aktarılmasında cemaatimize yardımcı olmaktadır. Mescitlerde imam olarak ilk vazifeyi icra eden Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav)’dır. Biz mihrabı Efendimizden emanet olarak almış görevlileriz. Bu görevin sorumluluğunu yerine getirmenin çabası içindeyiz. Allah’ın misafiri olarak Allah’ın evlerine gelen insanları ağırlama görevinin bizlere verilmesi sebebiyle de ayrıca Yüce Rabbimize sonsuz kez hamd ediyoruz. Böyle önemli bir vazifeyi icra etmenin sevinci gönüllerimizi kapsamıştır.

İmamlar ve öğretmenler dirilirse, bu ülke dirilir. Toplumun inşasında üç mekan başta yer tutar: Mabet, okul ve çarşı. Bu nedenledir ki Peygamberimiz (sav) Medine'ye hicret eder etmez üç şey yapmıştır: Mescid, suffe ve pazar yeri.

Bu üçü;  din, ilim ve ekonomiyi temsil ediyordu. Birincisi ruha, ikincisi akla, üçüncüsü cisme hitap ediyordu.

Sağlıklı bir toplum için, bu üç unsurun sağlıklı ve sahih temeller üzerinde yükselmesi şarttır. Bunların hepsi sağlıksızsa, o toplumun geleceği yok demektir. Bunlardan birinin sağlıksız olması diğerlerini de etkiler. Bu üçlü arasındaki dengesizlik şu veya bu şekilde topluma yansımaktadır.

Din görevlisi kardeşlerimiz, doğum anında, hastasında, ölümünde, düğününde vatandaşlarımızın yanında olmaktadır.

Din görevlisi kardeşlerimiz, Cami’nin, şadırvanın, wc lerin ve Cami çevresinin temizliğini hiçbir karşılık beklemeden her gün yapan gönül adamlarıdır.

Anadolu’nun her ilinde, her ilçesinde, her kasabasında, her köyünde, hatta yaylalarına varıncaya kadar zor şartlarda  İslam'a hizmet eden din görevlisi kardeşlerimizin durumlarının her alanda güzelleşmesi için Diyanet-Sen olarak olanca gücümüzle gayret göstermekteyiz.

Terörün ve cehaletin önüne, dini eğitimle geçilebileceği muhakkaktır. Diksiyonu düzgün, bilgi ve birikimi yerinde, gönüllü din görevlisi kardeşlerimizin her türlü şartları iyileştirilerek belli aralıklarla doğu ve güneydoğu bölgelerimizde Yüce Dinimiz İslamı vatandaşlarımıza, sevdirme, bilgilendirme ve yaşamasına vesile olma adına, Devletimiz Diyanet İşleri başkanlığımızı daha güçlü hale getirmelidir.

Diyanet İşleri Başkanlığımız ve Milli Eğitim Bakanlığımız din eğitim müfredatını ve şartları güçlendirerek din eğitimini okullarımızda, camilerimizde ve Kur’an Kurslarımızda daha ciddiyetli eğitimi verilerek, merdiven altlarında ki eğitimlerin yasaklanması sağlanmalıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle, Camiler Haftasının hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Din Görevlisi kardeşlerimizin haftasını tebrik ediyorum, görevlerinde üstün başarılar diliyorum.

Metin AYDIN

DİYANET-SEN

TRABZON ŞUBE BAŞKANI

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Eyüp Talha - 5 yıl önce
Diyanet Sen Trabzon şube başkanı sayın metin aydın beye bu güzel makalesinden dolayı, dilek ve temennilerinden ötürü teşekkür ediyorum. Allah razı olsun. Allah hocalarımızın eksikliğini vermesin. Her ne kadar bir kesim diyanete ve hocalarımıza salya sümük saldırsada diyanet ve hocalarımız bu ülkenin ve bu milletin manevi sigortasıdır. Allah var eylesin