Çay üreticisi isyanlarda
Çaykur’un kontenjan ve kota uygulaması ile özel sektörün her geçen gün fiyatı aşağıya çektiğini belirten çay üreticileri, devletin kendilerini özel sektöre ezdirmemesini istiyor.
Doğu Karadenizde çay hasadına 17 Mayıs itibariyle başlandı.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaş çay taban fiyatını destekleme ile birlikte bürüt 4 lira olarak açıklamasıyla. ücret konusunda genel olarak vatandaşlarda bir iyimserlik havası oluşmuştu.
Oluşan bu olumlu atmosfer çay alımlarının başlamısıyla sona erdi. Vatandaş çay toplamaya neredeyse başlar başlamaz devletin (ÇAYKUR’un) kontenjan uygulamaya başlaması, randevülü alım sistemine geçmesi özel sektör firmalarının beklediği fırsatı doğurdu.
Geçen yıl 3 lira 40 kuruş olan yaş çay taban fiyatı bu yıl 4 lira olmasına rağmen özel sektör 3 lira 25 kuruştan alıma başlamasıyla geçen yılın da altında kampanyayı açtı. Yoğunluğun giderek artmasını fırsata dönüştürüp peşin alımları 3 liraya düşürmesi devlet taban fiyatın 2022 yılı Temmuz ayına vadelendirilmesi gelecek adına endişeyi de artırmış oldu.
Özel sektörün hergün fiyatları aşağıya doğru çekmesi geçim derdine düşen binlerce üretici aileyi kara kara düşündürüyor.
ÇAYKUR’un randevülü sisteme geçmesi, kontenjan uygulaması ile sıkışan vatandaş çareyi özel sektörün kapısında araması denize düşen yılana sarılır anlayışıyla trajikomik bir hal alıyor.
Yaşanan sıkıntılar konusunda çay üreticisi Muzaffer Özcan; “Üretici olarak çok zor ve sahipsiz durumda olduğumuzu hissediyoruz. Bunun temel nedenlerinden biri ÇAYKUR’un dolayısıyla devletin üreticiye sahip çıkmamasıdır diyebiliriz. Bizler taban fiyatına zam yapılıp gözümüzün boyanmasını istemiyoruz. Çünkü çayımızın hepsini zaten ÇAYKUR’a satamıyoruz. Dolayısıyla açıklanan taban fiyatlar hiçbir anlam ifade etmiyor. ÇAYKUR özel sektöre ucuza kuru çay satarak özel sektör üreticiye adeta benim sizin yaş çayınıza ihtiyacım yok, elimde zaten kuru çay var. İstediğim fiyattan çay alırım işinize gelirse demeye getiriyor. Şimdiden fiyatlar önceki senenin altına düşmüş durumda. Böyle giderse, bunlardan hesap sorulmazsa bizler üreticiler olarak çok daha mağdur zor günler yaşayacağız. Gübrenin ve diğer araç gerecin fiyatı almış başını giderken çayın fiyatı aşağı doğru gitmesi bu zor günlerde belimizi büküyor. En kısa sürede çay kanununu çıkarılarak bu işin bir sisteme oturtulmasını istiyoruz. Devletimizden üreticisine sahip çıkmasını, bu kan emicilerden hesap sormasını bekliyoruz.” diyerek duygularını ifade etti.
Bir diğer çay müstahsili Ömer Keleş de yaşanan sıkıntılarla ilgili olarak; “Üreticiler olarak bizlerin suçu ne? Maliyetler her geçen gün artarken çayın fiyatı birileri tarafından masa başında düşürülüyor. İnsaf diye, vicdan diye bir şey kalmamış. Böyle bir tarım yönetimi olur mu? Ülkeye kaçak çayın girmesine göz yumanlar, devletin ürettiği kuru çayını ucuza rakibine satarak üreticisini mağdur etmesi ne ile açıklanabilir? Çaya zam yapılmasının ne anlamı kaldı. ÇAYKUR’un Randevülü alım ve kontenjanla alım sistemi nedeniyle çayımızı satamıyor, özel sektörün insafına terkediliyoruz. Üreticiler özel sektörün eline adeta oyuncak haline getirildi. Geçim derdine düşen vatandaşın sesini kim duyacak, vatandaşın imdadına kim yetişecek? Vatandaş kimi kime şikayet edecek? Özel sektörün bu kadar zalimane tutumuna ortak olmak ÇAYKUR için doğru mu? Özel sektör ile ÇAYKUR’un aralarında menfaat birliği mi var? Kotaların kalkmasını, bir an önce çay kanununun çıkmasını dolayısıyla üreticiye sahip çıkılmasını istiyoruz.” dedi.
Önümüzdeki günlerde çay hasadının yoğun bir şekilde artması ile çay üreticilerini endişelendirse de seslerinin devlet yetkilileri tarafından duyulmasını arzu ediyor.
Haber Kaynağı; Of Ajans